HAYAT

Ah hayat !
Ben ne yaptım ki sana ?
Bu kadar acı,
Bu kadar özlem ve perişanlık verdin bana.

Tamam.
Bir kere geldik bu lanet dünya'ya !
Sevdik bir kadını.
Aşık olduk.
Belkide hiç kimsenin yaşayamıyacağı şeyler yaşadık.

Peki ya sonra ?
Çekip aldın onu benden.
Bir kere bile sormadın bana !

Şimdi bende sana sormadan,
Çekip gidiyorum !
Elveda hayat !
Bekle beni kadınım sana geliyorum !..

Nereye kadar gidecek bu mutsuzluk bir yerde "DUR" demek lazım !

Öyle bir


Öyle bir öpmeliyim ki seni
O tadına doyumsuz dudaklarından
Hazların en büyüğünü hissetmelisin içinde
Ve tenin cehennem gibi yanmalı
Yüreğinin derinliklerine inmeliyim
Nefesim ciğerlerine dolmalı

Öyle bir bakmalısın ki bana
Kör olmalıyım
Ve senden başkasını görmemeli gözlerim
Götürmelisin beni hiç var olmamış diyarlara
Ve gözlerim dolmalı hatta

Sevmeliyim seni
Kimsenin sevmediği gibi
Hep yanında olmalıyım
Ölürken bile adını tekrarlamalıyım
Aşk,aşk,aşk...

İÇMEK


İnsanlar neden içer ?
Kimi için alışkanlık olmuştur bu.
Kimisi için unutmanın en kolay yolu.


Unutmak ,
Unutmak bu kadar kolaymıdır ki ?
Herşeyi bir günde silip atmak kafadan.
Yada haykırmak dünyaya nefretini.
Bağırmak avazının çıktığı kadar.

İnsanlar neden içer ?
Kimi için zevktir bir yerde.
Kimisi için hatırlamanın tek yolu.

Hatırlamak ,
Tekrar ,tekrar ve tekrar onu düşlemek.
Sadece bir günlüğünede olsa ,
Onunla olan anılarını ,hayallerini hatırlamak.
Hatırladıkça pişmanlığını unutmak.


İnsanlar neden içer ?
Kimi derten.
Kimisi ölüm korkusundan.

Ölüm.
Topu topu 4 harflik bir kelime.
Ama içinde öyle şeyler saklıyorki ,
Aile ,acı ,aşk ,nefret ,aldatılmak...

Benim için ;
Ne alışkanlık içmek ,
Ne zevk ,
Nede dert yada tasa.

İçmek.
Benim için ,
Hayallerimde yaşatmak seni...

İÇİNE KAPANIK

İçine kapanık biri olmayı seviyorum.
Bütün üzüntülerimi, sevinçlerimi,
Hep içimde yaşıyorum.

Göz yaşlarıma,
İçime akmayı öğrettim.
Kolumu kestiğimde,
Kanın dışa değil, içe akmasını sağladım
Sana olan aşkımı,
Acılarımla terbiye ettim.
Duygularımı bastırdım.

İçimde öyle fırtınalar kopuyor ki,
Tüm gemileri batırır.
Öyle alev alev yanıyor ki,
Bu kalp.
Cehennemden bin kat daha sıcak.

İçine kapanık biri olmayı seviyorum.
Dostlar beni duygusuz düşüne dursun...

MAHKUM

Ah aşk !
Önce,
Dudaklarımı kurutup,
Kendine susattın beni.
Sonra,
Bana doğru akan sularını kesip,
Mahkum ettin kendine.

Öyle entrikalar çevirdinki arkamdan,
Hayatım sanki pembe diziye döndü.
Bir gün ağlamaklı,
Bir gün gülüşmeli,
Yada düşünceli.
Hani bende ne yapacağımı şaşırdım.

Neden bırakmıyorsun beni?
Yada ben neden bırakamıyorum seni?
Tadının o kadar "acı" olmasına rağmen hemde...

TEK KİŞİLİK SEVGİ

Hatırlarmısın,
Bu şehirde görmüştüm seni.
Saat gece yarısına yakındı,
Çıktın karşıma;
Gökyüzü mavisi gözlerin ve ihtişamlı silüetinle.

Türk filmlerindeki gibi göz göze geldik seninle.
Seni gördüğümde ;
Sanki bütün şehir suskunluğa büründü.
Müzikâl bir tını gibi çınlıyordu kulaklarımda,
O topuk seslerin.

Yanıma geldin ve
"Pardon, geçebilirmiyim?" dediğin an,
Sana olan aşkımın son bulduğu andı işte.

Ben seni tek kişilik sevdim...

SENSİZLİK

Sensizliğe o kadar çok alışmışım ki;
Durduk yerde akıyor yaşlar göz pınarlarımdan,
Ve durduk yerde geliyorsun aklıma,
Yemek yerken,dostlarla muhabbet ederken ...

Çok çınlatıyorumdur heralde kulaklarını,
Ve çok giriyorumdur kabuslarına.
En çok ben düşlüyorumdur seni rüyalarımda.
En çok ben özlüyorumdur;
Tenindeki masumiyeti,
Kokundaki arzulama isteğini,
Yıldızlar kadar ihtişamlı gözlerini ...

Özlüyorum seni
Ama bir o kadarda alıştım sensizliğe ...

BU GÜN

Bu gün herkes müthiş bir suskunluk içerisinde.
Kuşlar ötmüyor, köpekler havlamıyor,
İnsanlar konuşmuyor birbirleriyle.
Şehri büyük bir suskunluk kaplamış sanki.

Bir tek senin sesin çınlıyor kulaklarımda
"ELVEDA..."

Bu gün herşey siyah beyaz,
Gökyüzü, deniz, evler, insanlar.
Sadece senin silüetin var gözlerimin önünde,
Oda rengarenk.
Bütün renkler üzerinde toplanmış sanki.
Gök kuşağı bile,
Utanıyor yağmurdan sonra çıkmaya.

Bu gün kimsenin taşmıyor yaşlar göz pınarlarından,
Pişmanlık duymuyorlar içler acısı,
Bu gün kimse ölmüor.

Ama ben,
Hergün ölüyorum !
Seni düşlediğim her an !
Sonra bir kez daha ölüyorum,
Pişmanlıktan !
Bir kez daha ölüyorum,
Sensizlikten, özlemden !
Ve bir kez daha ...

HİÇ KONUŞMADAN

Göz göze gelirdik zaman zaman,
Sen utangaç, ben büyülenmiş.
Hiç konuşmazdık,
Ama anlardık birbirimizi.

El ele tutuşurduk,
Sen etraftaki insanlardan çekinirken, ben umursamazdım.
Hiç konuşmazdık,
Ama herşeyi en derinlerde yaşardık seninle.

Konuşmayada gerek yoktu zaten.
Kelimeler bile kifayetsiz kalıyordu yanımızda.
Bir bakış, bir dokunuş bile yeterdi,
Kendimizi anlatmaya.

Elini kalbime koyardım,
Nasıl hızlı ve sesli,
Sanki yerinde çıkıp fırlayacakmışcasına atıyor.
Amaç aşkı göstermekti kalbimde,
Hiç konuşmadan hemde.

Giderken bir ağlamaklı bakış.
Gitme dercesine baktım gözlerinin içine,
Sen başını öne eğip benden koşarak uzaklaşırken,
Attığın her adım kalp atışlarımı yavaşlatıyordu.

İşte biz böyle ayrıldık,
Hiç Konuşmadan ...

SEN BEN OL, BENDE SEN

Sen ben ol,
Bende sen !

Sev beni delicesine.
Hiç bırakma,tut sımsıkı !
Hemde uğruma herşeyini feda edermişcesine...

Aldırış etmiyim sana,
Değer vermiyim,
Hatta görmemezlikten geleyim seni.

Sen taş et yüreğini,
Ben açayım önüme gelene kalbimi.
Endişe et benim için !
Üzül,ağla,çılgınlara dön !

Sev beni ölürmüşcesine !
İkimizden biri terk edicekse eğer,
O ben olmalıyım.
"Terk Ediyorum Seni ! "

Şimdi senin için acı,
Benim için huzur zamanı.
Sen karalar bağla yüreğine,
Ben koluma başkalarını takayım.

Sen düşün beni.
Ve hayaller kur birbirinden imkansız,
Onların içinde sadece ikimiz olalım.
"Ne yapıyordur şimdi ?" de.

Ben orda burda eğlenirken,
Sen evde tek başına,
Bir elinde doğru dürüst yanmamış sigara,
Diğer elinde maziden bir fotoğraf .
Çek içine her defasında ölüm isteğiyle yanan sigaranı,
Üfle nefret saçan dumanlarını !

Artık sen bensin,
Bende sen !

UNUTULAN GÜN

Bu sabah ilk defa hava bu kadar aydınlık,
Güneş ilk defa içimi ısıtıyor
ve ilk defa kuşlar ötüyor bu kadar çoşkulu.

Bu gün İlk defa,
Kıyafetlerim ütülü.
Ayakkabılarım boyalı ve parlak.
Parfumüm mis kokulu.
Odam ilk defa karanlıktan bu kadar uzak.

Bu gün,
Mazide bıraktım herşeyi.
Seni,anılarımızı,hayallerimi

Düşünmüyorum artık seni.
Merakta etmiyorum hem.
Özlemiyorum artık,
tadını o dudaklarının,
bakire teninin sıcaklığını,
Deniz mavisi gözlerini,
Tek teline kurban olduğum saçlarını,
Güldüğünde yüzünde çıkan o gamzeyi,
Kalbindeki "ben"i bile özlemiyorum.

Bu gün ;
Unutulduğun Gündür ...

AYRI DÜNYALARIN İNSANLARIYIZ

Ayrı dünyaların insanlarıyız "
Dedin ve gittin.
Aslında çokta doğru söyledin.

Ben sevdim,
Sen aldırış etmedin.
Ben,
Bir simide taliptim seninle.
Sen,
En lüks lokantalarda yedin.

Ben kalbimi açtım sana,
Sen parayı basana !
Neyse ...
Haklıymışsın,
Biz ayrı dünyaların insanlarıyız !

YALNIZLIK

Nereye gittiğini zannediyorsun !
Hiçbir yere bırakmam seni !
Sen benimsin, bende senin.

Sana sesleniyorum yalnızlık !
Duymuyormusun beni ?
Yoksa duymamazlıktan mı geliyorsun ?

İstemiyorum başka kimse,
Sadece sen ol benimle yalnızlık.
Çünkü;
Sendin ağlamalarımda ve üzüntülerimde,
Yanımda olan.

Ayrılık sebebimizi;
Mutlu anlarımda,
Yanımda olanları kastediyorsan,
Onlar,
Sadece göstermelik dostlar.

Sadece sen varsın benim için,
Ne olur sende gitme be yalnızlık.
Sende gitme !

YAĞMUR

Biliyorum ne ilk,
Nede son olucak bu sevgim.
Biri bitecek,
Ve dayanılmaz acılar çekicem ardından.

Tam körelticem kalbimi sevgiye,
Kendime karanlıklardan oluşan,
Bir set oluşturucam.
Kimse onu geçipte,
Krallığımın tahtına oturmasın diye.
Kalbime giden yollara,
Cam kırıkları döşiyeceğim,
Kimse geçmeye cesaret edemesin diye.

Ama yaptığım setler kumdan,
Cam kırıkları ise kağıttan.
Bir yağmur yağdımı,
Kumlar dağılır,Kağıtlar paramparça olur.

Sonrasında,
Kalbime hoşgeldin yağmur.
Gidişin fırtınaya dönmesin ...

UMUD ETMEK VE SEN

Düşünmek,hayaller kurmak birbirinden imkansız.
Ve umud etmek içlerinden en acısı.
Çünkü umud herşeyin başlangıcı,
Acı,sevgi,sen...

Baharda meyve veren ağaçların,
O muhteşem yeşili,
Gözlerinde.
O ağaçtan düşen kirazlar,
Dudaklarında.
Toprağın,
O güneş altındaki kızılı,
Yüzündeki utangaçlıkta.
Gökyüzünün ihtişamı ve güneşin aydınlığı,
Teninde.
Gecenin o karamsar rengi,
Saçlarında buluşmuş sanki.

İşte umud etmek ve sen bu kadar acısınız.

GERÇEK AŞK

Aşk,

Sevgiliye baskı kurmak değil,
baskıları beraber ezip geçmektir.
El ele tutuşmak değil,
Tenlerin bütünleşmesidir.
Kısıtlamalar getirmek değil,
Herşeyi doruğunda yaşamaktır aşk .

Mutsuz anlarında gülümsemek,
Sevgiliye belli etmemektir.
Ağlamalar ise gülmekten olmalıdır.
Zorlukların beraber üstesinden gelmektir aşk .

Ayrılıkta acı çekip belli etmemektir.
" olsun yinede mutlu " diyebilmektir.
Her anında onu düşünmektir,
Ve onunlayken mutlu, onsuz çekilmez olmalıdır hayat .

İşte budur gerçek aşk ...

BEN SENDİM

Bana duyduğun nefretin karşılığında ;
Şevkatimi sundum.

Haykırmalarının karşısında ;
Suskunluğumu korudum.

Sevginin karşısında ;
Kalbimin derinliklerindeki kapıları araladım,
Senin için.

Gitmelerinin karşısında ;
Göz yaşlarımı feda ettim.

Ben senin için ;
Hayallerimden vazgeçtim.

Ben senindim artık,
ama sen çoktan başkasının olmuştun ...

BOŞ SAYFA

Boş bir sayfaya ihtiyacım var artık.
Yeni bir hayat,
Yeni bir hikaye,
Yeni bir aşk ve beraberinde getirdiği
Haz,masumluk,acı vesaire...

Fakat en önemlisi;
O boş sayfayı açmak ve
Kalan arka sayfalardaki,
Pişmanlık ve acıdan dolayı karanlıklara gömülmüş,
Anıları yakmak !
Yavaş yavaş tadını alarak hemde.

Unutmalısın geçmişini,
Hatıralarını silmelisin tek tek.
Gerekirse ;
Kalbinin derinliklerinde ki,
Cehennemde kilit altına almalısın.
Ancak bu şekilde kurtulabilirsin.

Ve tebrikler,
Yeni bir hayat,
Yeni bir hikaye,
Yeni bir aşk ve beraberinde getirdiği
Haz,masumluk,acı vesaire...

HER DEFASINDA

İzlediğim filmin her karesinde,
Okuduğum kitabın her kelimesinde,
Dinlediğim müziğin her tınısında,
Ne kadar anlamsız ve saçma olsada,
Sen geliyorsun aklıma.

Ya seni unutamadığımdandır,
Yada Pişman olduğumdan ...

BİLMEK

Gözlerim gözlerin olsaydı keşke
Nereye, hangi açıdan baktığını görürdüm

Kalbin kalbim olsaydı
Nelerin yarım kaldığını hissederdim.

Ellerim ellerin olsaydı
Şuan kimlere dokunduğunu bilirdim

Düşüncelerin aklımda olsaydı
Ne düşündüğünü bilirdim

Bilmek bu kadar önemli işte
Kim, Nerede ve Ne yapıyor?
Ben nerden bileyim !..

ASLA SEVME

İlk görüşte aşktı sanki,
Kalbin hızla çarpması gibi.
Yüzde anlamsız bir ifade ile gülümseme
Ve devrik kurulan cümleler gibi
Karmaşık ve anlamsızdın.

Kendi yarattığımız dünyada,
Mutlu ve huzurlu.
Aynı masallarda anlatılanlar gibi,
Masum ve samimi.
İhanet, güvensizlik ve saçma sapan entrikalar olmadan,
Hayat daha bir çekilir hal almıştı.

Ve bu gece,
Geçmişimden bir ders daha aldım ;
Asla Sevme ...

MUTLU SON

" Hayat dediğin nedir ki;
Biri gider biri gelir " derler.
Ama hiçte söyledikleri gibi olmaz
Hayat ne şarkılardaki gibi tozpembe,
Ne kitaplardaki gibi masum,
Nede senin gibi kahpe ...

Hayat !
Hayat mı çok çektirdi bana,
Yoksa sen mi ?
Anlam veremiyorum yaşadıklarıma.
Nereye elimi atsam,
Kolumu koparmayı bırak,
Bütün herşeyimi alıp gidiyorlar.

Kim bunlar ?
Ve benden ne istiyorlar ?
Neden gitmiyorlar başımdan ?
Sorduğum sorulara neden cevap bulamıyorum ?


Acılarımdan başka,
Sen vardın bir tek yanı başımda.
Sen !
Onca sevgiye rağmen bırakıp giden sen.
En azından mutluyum
Çünkü acılarım bırakmıyor beni.


Masamda bir kadeh şarap,
Kulağımda o eski masum şarkı,
ve Acılarımla başbaşa
Mutlu son'a koşuyorum ...

BEKLENTİLER

Hayat karşılamıyor beklentilerimizi.
Kimisi para ister,
Kimisi Mutluluk,ev,araba,karı,koca ister
Ama kimse aşk istemez.

Çünkü aşk;
Hepsinden daha zor gerçekleşir,
Ve hepsinden daha çok acı çektirir.
İşte bu yüzden,
Kimse aşkı beklemez.

Getirdiği acılarla dolar yüreği insanın,
Körleşir, Taşa döner,
Kırılması kolay hale gelmiştir artık.
Ve tek bir söz yeter onu kırmaya,
" Elveda " ...
İşte bu yüzden,
Kimse aşkı beklemez.

Ama ben bekliyorum,
Ölesiye acı çekerek hemde.
Hayır aşkı değil !
Ben seni bekliyorum ...

GÖZLERİN SEVGİSİ

Güzellik karşındakinde gördüğün şey değil,
Ona nasıl baktığında gizlidir.
Derlerya " o gözler anlatır herşeyi "
Aynen onun gibi.
Herşey nereye baktığında saklıdır aslında.

Öyle bir bakmalısın ki ;
Taa kalbinin derinliklerinde kendi için sakladığı
Bütün sırları açığa çıkarırmışcasına,
Ve öyle bir bakmalısın ki ;
" Senin için ölürüm " dermişcesine.

Konuşmaya,boş laflar tüketmeye,
Yalanlardan dolu bir yaşam sürmeye gerek yok !
Bırak gözlerin konuşsun...

O gözler anlatır herşeyi,
Ve herşeye nasıl baktığındadır sevgi...

ELVEDA

Yaşamı yaşam yapan şeyler;
Doğum ve ölüm...
Bir nevi başlangıç ve son gibi aslında.

Dün minikmi minik tatlımı tatlı bir çocuk dünyaya açtı gözlerini,
Ve bir adam öldürdü kendini...
Yaşamın böyle sürdüğünü görmek ne acı.
Kendini dengede tutabilmesi için,
Birinin doğarken diğerinin ölmesimi gerekli ?

Kimse dur demiyecekmi buna !
Ben dedim,
Ve yüzüme vurdular teker teker;
İşsizlik,borç,yaşam seviyesi,kültür,para...
Hepside sebebti aslında,
Söylediklerinizin hepsi ölümü çağrıştırıyor insana...

Bugün yeni bir çocuk açtı gözleri dünya'ya,
Ve sanırım gitme sırasıda bana geldi.
Elveda, Elveda...

İSTEMİYORUM SENİ AŞK

Hani hiç beklenmedik,
O umutsuz,çekilmez ve asabi zamanında,
pat diye girerye kalbinin kapısından.
İçeri almak istemesende onu.

Zorlar,Kırıp geçmek ister.
O kendin için ayırıp kısıtladığın dünyanın içine,
İçeri girince kemirmeye başlar seni,
Yavaş yavaş ama hiç hissettirmeden.

İlk önce
beklentilerini alır senden,
yiyip bitirir.
Artık hiç birşey beklentilerin gibi değildir.
Sanki yaşam 2 parçaya bölünmüştür.
Beklentiler ve gerçeklik.

Sonra benliğini alır senden.
O içeri girince kendin olmaktan çıkarsın,
O içerdeyken
Sen sen değilsindir aslında,
O küçük,mızmız,gülümseyen ve alıngan bir çocuk olmuşsundur artık.

En son herşeyi yiyip bitirdikten sonra,
Hızlıca o kırarcasına girdiği kapıyı,
sertçe kapatarak çıkar gider.
Uzaklaşır senden sanki peşinden kovalarmışcasına.

Sende dönüp bakarsın kalbinin derinliklerine,
O kendin için ayırıp kısıtladığın dünyanın içinde,
Sadece bir boşluk görürsün.

Sana kattığı tek şey biraz daha acı,
Biraz daha somurtganlık,Sinir,
En çok ta umutsuzluk.

Ve en son şunu söylersin,
İstemiyorum artık seni aşk...

İKİNCİ YIL DÖNÜMÜ

Gömleğimden 1 düğme daha eksilttim,
Senin için.
Bir sigara daha yudumladım ölesiye ,
Senin için.
Soframa bir tabak daha koydum,
Senin için.

Bu gün gidişinin ikinci yıl dönümü.
Kutlu olsun sevgilim...

Bir kaç meze , bir 75'lik rakı,
Senden tek hatıra kalan bir resim ve yaş pastan var masamda.
Hadi mumları üfleyip kesmiyecekmisin pastanı.
Bana alaycı bir gülümseme ile bakarken;
Yemiyecekmisin afiyetle kestiğin dilimleri.

Sayi , neden terketmistin beni ?
Akşam vakti yine binbir düşünceye soktun beni.

Sanki içinden çıkılmaz bir kara delikte gibiyim.
Ne kadar bağırsamda;
Sesimi duyarlarmı diye.
Ne kadar koşsamda;
Odamızdan çıkmak için.
Birileri engel oluyor bana,
Sanki unutturmak istemiyorlar seni bana.
Bu acıyı çekmemi istiyorlar ölene kadar.

Bu gün,
Bu gün gidişinin ikinci yıl dönümü.

Ben,
Ben çekip gidemedim senin gibi,
Unutamadım o herseyimiz olan anıları ve
Seni !
Bir kalemde silemedim,
Yapamadım işte.

Tebrik ederim sevgilim,
Bu gün gidişinin ikinci yıl dönümü.
Tebrik ederim...

AŞKTIR

Aşktır ; yetişkini çocuk yapan.
Aşktır ; mutsuzun yüzünü gülümseten.
Aşktır ; ağlamaklı olanı güldüren,seni sen yapan.
Ve aşktır tutkunla,özleminle ve "o" masum sevginle yücelen...

LANET OLSUN

Keşke silinseydi geçmişim.
O zaman ne seni tanır , ne severdim.
Hem bu acıyıda çekmezdim.
Hani şu ;
Gün geçtikçe , sensizlikle artan acımı...

Yine seni düşündüm bugün.
Kimi zaman ağlakmı,
Kimi zaman nefret edercesine,
Ve pişman olurcasına...

Hey,Gidi günler !
Demek vardı seninle.
Ama Lanet olsun sana !
Diyorum Tek başıma...
Lanet olsun sana,
LANET !

KADER

Acaba bu kader denilen şey
Gerçekmidir?

Karşılaştırıcakmı bir gün senin ile beni
Birbirimize Çarpıp kitapların yere düştükten sonra aynı kitaba uzanırken el ele mi tutuşucaz,
yada bir cafede otururken mi ilk göz göze gelicez,
belkide bir kaçamak yapalım derken birbirimizi mi bulucaz sabah yatağımızda.

Kader bizi buluşturucakmı?
Yoksa bizmi kader diyeceğiz buna?

Bilmiyorum,
Aslına bakarsan bilmekte istemiyorum.

İsterse kader olsun,
İster biz aşık olalım isteyerek birbirimize.
Yinede karşılaşmak isterim seninle.

Belki yan apartmanlarda kalıyoruzdur.
Belkide yolda yürürken yanımdan geçen birisindir,
Yada otobüs durağında beklerken yan yana oturmuşuzdur seninle.

Herşey olabilir,
Aklına gelicek herşey.

Acaba aynı şarkıyı dinliyormuyuz,
Aynı yemeklerimi seviyoruz seninle,
Aynı saatte mi kalkıyoruz.

Belki ikimizde bıkmışızdır bu hayattan.
Ölmek istiyoruzdur,
Bir köprüden atlıyarak.
Hem bakarsın aynı köprüyü seçeriz.
İşte o zaman ya ikimiz birden atlarız,
Yada Kader diyip,çeker gideriz...

KUM TANELERİ

Kum taneleri gibi sevdalar.
Hoyrat bir meltem esince ayrılırlar birbirinden.
Deniz kenarında ne kadarda ihtişamlı gözükselerde;
Herbir tane farklı bir renk ve biçmdedir aslında.
Şimdi ellerimde bir avuç kum;
Rüzgarın esintisine savuruyorum usul usul.
Ayrıldıkça birbirinden taneler sanki bizim sevdamızda avuçlarımızdan kayıp gidior hiç farkına bile varamadan usul usul,
usul usul...

BAHÇEDEKİ GÜL

Bir kırmızı gül vardı hani bahçemizde.
Yapraklarını döker oldu,
Açmaz oldu doğru düzgün.
Yabani otlar çıktı etrafında,
Dikenleri daha keskin oldu sanki.

Belki bakımsızlıktan,
Belki belkide o hoyratsızca o umursamaz gidişine üzülmüştür ...

SAAT GECENİN DÖRDÜ

Saat gecenin Dördü
Yine uyku tutmadı be.

Bu kara düşünceler yine kemirmeye başladı beynimi
Hergece acım kat kat artıyor
Ve ne kadar acım artarsa
o kadarda kalbimin atışları azalıyor

Düşlerime giriyorsun ne zaman hayal kursam,
Bırakmıyorsunki beni yalnız.
Sen olmasan,
Acılarım var nasılsa.
Seninle beraber gelen acılar.

Kalbimi ilk defa kötü bir sızı kapladı bu gece.
Neden dir bilmem,
Ama bu sızı ki en içler acısı.

Artık yeter diyorum kendime.
Gitti diyorum,
Son sözü "senden nefret ediyorum" diyerek.

Düşünme diyorum kendime
Özleme,
birbirinden imkansız hayaller kurma !

Ne söylesemde,
Küfürler yağdırsamda
Dinlemiyor ki bu kalp beni,
Ya Seni istiyor
Yada
Seninle beraber gelen acıları.

Ya seni istiyor
Yada
Seninle beraber gelen acıları...

SEN Mİ? BEN Mİ?

Hani sorardıkya birbirimize
Hangimiz sevdi en çok?
Sen mi,Ben mi?
Sonunda sorunun cevabını buldum.

Geceleri ;
Uykusuz,
Gündüzleri ;
Güneşe gözü yaşlı selam verip.
Her anında onu düşünen,
Ne kadar unutmak istesede biryerden aklına girip,
Dayanılmaz işkence çeken.
Tam "unuttum" derken,
Onu herşeye rağmen isteyerek aklına getiren.

Aklına o eski anılar geldikçe üzülen,
Ama bir o kadarda neşelenen.
Kalbi onu düşününce,
Hiç atmadığı kadar hızlı atan.
İş onunla konuşmaya geldiğinde,
Dili tutulan.
Kalbi her daim
Sen,sen,sen diye atan.
Gününü,gecesini,gündüzünü onu düşünmekle geçiren.

Ve her ne kadar imkansız olsada
Yinede bir umudla seni bekleyen insan,
Seviyordur seni...
Her ne kadarda inanması güç olasada
Seviyordur seni...

UNUTMAK

Tam unutmuşken seni
Silmişken onca güzel anıları hafızamdan
Ve kalbimin en diplerine gömmüşken adını

Ne vardıda çıktın tekrar karşıma..

Dindirmiştim ne güzel bütün o dayanılmaz acıları
"Bu gece uykusuz kalmıyacağım" derken
Ve köreltmişken kalbimi sevgiye

Ne vardıda çıktın tekrar karşıma...

KISA BİR DÖRTLÜK

Gözlerim vardı ;
Sana bakınca ışıldayan
Dudaklarım vardı ;
Seninle konuşurken tutulan
Kulaklarım vardı ;
Sadece seni duyan
Kalbim vardı ;
Sadece sana ait olan...

BAŞ AĞRISI

Yalnızlık bende baş ağrısı yapıyor
Bilmiyorum ya çok düşünmektendir,
Yada hiç düşünmemekten.

Bu lanet sıkıntı ve dertlerimle başbaşayım
Ne bir dost var yanımda nede bir arkadaş
Kimisi elveda diyip gitti
Kimi sırtıma bir bıçak darbesi atıp
Kimi kalbimi kırıp
Kimiside hiç birşey demeden
Bir anda gitti

Hangi gidiş beni daha çok üzdü bilmiyorum
Aslında bilmekte istemiyorum
Öylece gittiler yanımdan
Beni tek terketmiyen yalnızlığım oldu
Kim bilir belkı bir gun oda beni terk eder
Belkide ben onu

Ve işte O mutlu son diyesim gelmiyor hiç
Mutluluk,huzur,sevgi daha gelmedi yanıma
Gelirmi diye sorsam kendime
Cevabı cok acık değilmi?
Yalnızlık izin verirmi sence ona?
Sanmıyorum.

Yalnızlık,
Yalnızlık bende baş ağrısı yapıyor,
Bu kahrolasıca yalnızlık...

Kimi zaman düşünmeden edemiyorum
Seni,Dostlarımı ve ailemi
Ve biliyormusun en çokta sen giriyorsun
Kabustan bile beter olan rüyalarıma

Her sabah korkuyla uyanıyorum
Aslında fazlada uyuyamıyorum geceleri
İzin vermiyorki yalnızlık
Bi bakıyorum gecenin bilmem kaçında
Elimde bir sigara
Masamda bir içki

Yalnızlık,
Yalnızlık bende baş ağrısı yapıyor.

Artık ne yapmam gerek bilmiyorum
Hedeflerim,hayallerim
Gerçekleşmeyecek ama bir okadarda güzel olan hayaller kuruyorum
Farkındayım biliyorum
Olmuyacak ve olmamış hayaller
Ama biliyormusun her defasında kendimi kandırıyorum
Çünkü hayat,
Hayat çekilmez
Bir yandan
Onu çekilmez kılan şey yalnızlık
Ve diğer yandan
Yalnızlığa rağmen yaşama umudumu Yeşerten
SEN...

O MASUM SEVGİ

Saat gecenin bilmem kaçı
Beynimi kemiren milyonlarca soruyla birlikte
İçiyorum bu gece.
Taa şu kalbimin derinliklerinde
Bir yanma var,
Nasıl bir yanma ki anlatılamaz.

Birazdan sızarım nasılsa
Sonra sen gelirsin rüyama
Usul usul,sessizce yaklaşırsın yanıma
Sonra yaslarsın boynunu omzuma
Konuşmazsın,Hayaller kurarız beraber.
Rüyalarımın içinde senli hayaller
Ve bir o kadarda imkansızlaşan hayaller.
Uyanırım öğlenin vakti.
Tekrar lanet bir güne başlarım sensiz.
Sahi neden bırakmıştın beni?
Seni çok sevdim diyemi?
Çok değer verdiğim içinmi?
Yada bilmem kimin çocugu yüzündenmi?

O benden iyi davranıyormu sana?
Benim seni sevdiğim gibi seviyormu seni?
Saçlarını tel tel ayırıyormu benim gibi?
Tutuyormusun onunda elini?
Onada seni seviyorum diyormusun?

Ben,
Ben ne kadar aptalmışım ki
Sevmişim seni.
Ama elimde değil dayanamıyorum,tutamıyorum kendimi
O gülüşün , o gözler , o ten ....
Herşey,
herşey seni hatırlatıyor bana
Kime baksam sen
Gözümü kapatsam sen
Bir tek aynaya baktığımda
Lanet olasıca ben !

Sanki kara delikte gibiyim.
Hani zaman - mekan ayrımı yoktur ya
Yapacak birşeyinde olmaz.
Sadece düşünürsün,Hayaller kurarsın
Ben,
Ben hep seni düşündüm.
Neden bilmem ama çekip gitsen bile yanımdan
Hala seviyorum seni

Belkide gerçek aşk diye buna diyorlardır
Hani o saf aşk yada herneyse
Ben işte böyle sevmiştim seni
Öyle delicesine
Ve öyle masum


O masum sevgimin karşılığında aldığım teş şey
Şu elimdeki Lanet bir içki şişesi
Ve beynimi kemiren milyonlarca soru?

O masum sevgimin karşılığında aldığım tek şey
Lanet olasıca bir acı !!!

ÖLÜM

Ölmüm nasıl bir histir ?
Çok acıtırmı insanın canını ?
Yada sessizce mi alır ?

Film şeridi gibi geçicek mi hayatım gözlerimin önünden ?
Eğer geçerse sadece mutlu anılarım olsun lütfen.
Belki hatalar yapmış olabilirim yaşamımda,
Ama onları düzeltmek içinde çabalamış olabilirim.
Yada boşvermişimdir belki herşeyi...

Kimseyi üzmek istemesemde,
Çok kişinin kalbinide kırmış olabilirim,
Ama eminim onlarda benimkini kırmıştır.

Hani seversiniz ya birisini öyle delicesine,
öyle çılgın,öyle pervasızca...
Hani düşünmezsiniz ya ayrılacağınızı
Hiç aklınıza gelmez.
Öyle bağlanırsınızki ona;
Sanki bir yarınız o,
Diğeri siz...

Aşk,sevgi böyle birşeymidir?
Hep üzmek ve acı çektirmekmidir sevdiğine?
Yoksa hep mutlu olmakmıdır kimisine göre ?

Ölmüm nasıl bir histir?
Çok acıtırmı insanın canını?
Yada sessizce mi alır?

Aşık olursunuz birisine;
Çekinirsiniz,
bir türlü söylemezsinizya onu sevdiğinizi...
Tam gidip söyliyecekken
Unutsunuzya söyliyeceğiniz onca sözü.
Yada dalında koparılmasını bekleyen o kıpkırmızı elma gibi kızarırsanızya.
Sonra düşünürsünüz;
Ne yapıyorum ben diye?
Ne yapacağım?
Ya reddederse beni?
Ya benim başka bir sevdiğim var derse?
Ya tipimi begenmezse?
Ya...
diye uzayıp giden bu kelimeler ne kadar belli ediyor sizce ona olan sevginizi?
Bu sevgi yada o saf aşk denilen şeymi ?

Aşk,
Aşk nedir sizce?
Aynı yapışık ikizler gibi baglanmaktır belki sevdigine?
Ondan kopamamak,Hep onun olmaktır belki.
Yada sadece zevk almaktır yaptıklarınızdan?
Bir tutku , hırs.
Yada öyle saftırki o aşk?
Sabah o,akşam yine o.
Onsuz geçen hergün cehennem gibi,
Onunla oldugunda ise başka bir dünyada hissetmektir belki?

Ölmüm nasıl bir histir?
Çok acıtırmı insanın canını?
Yada sessizce mi alır?

ayrılık,
Ayrılık size neyi çağrıştırıyor?
İlk sevgili,İlk tutku,Belkide ilk hırs.
Belki dünyevi hazlardan,
Belkide manevi.
Ayrılık!
Ne kadar kolay geliyor insana,
Dudaklardan öyle bir süzülüyorki;
Sanki o kadar masum ve o kadar safmış gibi.
Ama ne kadar hain ve kadar umutsuzluk dolu bir laf.
Ayrılık!

Benim ölümüm;
Sessizce gerçikleşti.

DELİCESİNE

Sabah kalktığında ;
Benim hayalimle kalkıyormuydun?
Benim seninle kalktığım gibi.

Düşlüyormuydun beni hayallerinde?
Benim seni düşlediğim gibi.

Seviyormuydun beni ?
Benim seni sevdiğim gibi.

Seviyormuydun beni?
Benim seni sevdiğim gibi
Öyle delicesine... !

SADECE SEN

O saf aşk demiştik hani
Varmıdır onu gören ?
Onu hisseden ?
Onu seven ?
Benim kadar sahip biri daha varmıdır ona?

Benim gibi dokunuyorlarmı tenine ?
Saçlarını tel tel ayırıp,
İncitmeden okşuyorlarmı ?
Gözlerini;
Bir yıldız bulutuna,
Dudaklarını;
İmkansızlığa,
Ve Tenini sonsuzluğa benzetiyorlarmı ?

Benim sevdiğim gibi seviyorlarmı seni?
Kiyafetsizce,Küçümsemeden,Başkalarına aldırmadan,
Gerekirse gururlarını hiçe sayıyorlarmı senin için?
" Sadece sen " diyorlarmı benim gibi ?
Sadece sen ,
Sadece sen... !

TERLEMEK VE ÜŞÜMEK

Terliyorum
ya havalar çok ısındı
yada pişmanlığımdan dolayı

ùşùyorum
ya havalar soğudu
yada seni ôzlediğimden

hangi mevsimdeyiz
hangi yıldayız
hangi ayda,günde ve hatta saatteyz

sen gidince herşeyim değişti
oturdugum ev,yasadığım semt,bu şehir ve en önemlisi ben değiştim ben!

hani o bir zamanlar sevipte
şimdi lanet ettiğin o adam ben
haklısında
hakkettim tüm bu acıları

ama sen
sen mutlu olucaksın
seveceksin başka birini
benim seni sevdiğim gibi

sonra zaman geçicek aradan belli belirsiz
onunlayken her şey tozpembe olucak
en mutlu anın
en uzucu anın
ve en huzurlu zamanın onunlayken olucak

belli belirsiz bir zaman sonra
sevgin dahada artıcak
sonra anlıyacaksın ne kadar sevip
değer verdiğini
ve onun zarar görmesini istemiyeceksin
uzaklaşıcaksın yanından ağır ağır
sonra bi anda istenmeyen olucaksın onun yanında
"olsun yinede mutlu" diyeceksin kendi kendine
aklından çıkaramıyacaksın onu
sonra ya terliyeceksin
yada ùşüyecek,
sonra ya terliyeceksin
yada ùşüyecek...

MUTLULUK

Mutluluk;
Sesin kötü olsa bile,
Şarkı söylemektir.

Mutluluk;
Küçücük bir hediyeden,
Büyük bir pay çıkarmaktır kendine.

Mutluluk;
Sevgilinin yanında,
Huzur bulmaktır.

Mutluluk;
Dostunla oturup,
Dertleşmektir doyasıya.

Mutluluk;
Sabah kalktığında,
Güneşe selam vermektir.

Mutluluk;
Paylaştıkça çoğalır...

SEN

Herkes birbir yok oluyor.
Yapayalnız kaldım hayatta.
Kime uzatsam elimi,
Kolumu koparıyor.
Bir tek sen sevdin beni,
Beni kim sevecek bundan sonra?

Seninle yaşadım aşkın en masumunu.
Sendin hastalandığımda yanımda olan.
Bir neşeden,bir hüzüne seninle geçiyordum.
Beni kim sevecek bundan sonra?

Hayaller kurardık seninle,
Birbirinden masum ve birbirinden imkansız.
O gülüşündü bana huzur veren.
O gülüşün ki yıldızlardan ihtişamlı.
Beni kim sevecek bundan sonra?

Yeni bir hayat başlıyor artık.
Sensiz acı dolu bir hayat.
Bembeyaz bir sayfa açtım kendime.

Dur bakalım,
Beni kim aldatıcak bundan sonra...

AYRILIK GÜNÜ

Bugün,
Bütün hayallerimin son bulduğu gün.

Yapayalnız kaldığım ilk gün.
Nefes almakta zorlanıyorum bugün.

İçmek istiyorum gün boyu.
Komaya girip;

Kimseyi hatırlamak istemiyorum.
Unutmak istiyorum herşeyi.

Bugün AYRILIK günü...

BEN SENİ SEVİYORUM DİYE?

Ben seni seviyorum diye,
Seninde beni sevmen şartmı ?

Geceleri uykusuz kalma benim gibi,
Sen rüyalar gör birbirinden doyumsuz ve birbirinden ihtişamlı.

Gündüzleri al benden,
Geceler benim olsun bırak!
Bırak zifiri karanlıkları bana,
Yalnız kalmak istiyorum.

Düşünmek istiyorum seni.
Seninle yaşadıklarımı,
Yalanda olsa herşey,
Aldanmak istiyorum.

Ben seni sevdim diye,
Seninde beni sevmen şartmı?

Bu geceler,bu karanlık
Unutturmuyor seni.
Hatırlamamak istedikçe zorluyorlar beni.
Türlü türlü işkenceler yapıyorlar.
Unutmama izin vermiyorlar.

Artık unutmak istemiyorum seni.

Ben seni sevdim diye,
Seninde beni sevmen şartmı?
Saf bir aşk gibi,
Kalbin masum olması şartmı...?

KIYMETİNİ BİLMİYORUZ YAŞAMIN

Kıymetini bilmiyoruz yaşamın.
Kıymet vermiyoruz,
Sevdiğimize,dostumuza,ailemize ve hatta düşmanlarımıza bile kıymet vermiyoruz.
Bir gün gelecek,
Etrafına baktığında tek kendini göreceksin.
Düşüneceksin işte o an kara kara,
Düşecek sol memenin altına bir sızı,
O sızı ki en içler acısı.

Kıymetini bilmiyoruz yaşamın.
Kıymet vermiyoruz yanımızdakilere,
Omuz omuza yaşadığımız bu dünyada.

Duyacaksın sesini selâ 'nın,
Kim öldü acaba diye soracaksın kendine.
Bir aşıktır belki o ölen,
Belki bir anne,dede,dost yada kardeş.
Belkide düşmanındır senin.

Bir bak kendine.
Gün gelecek,
Orada sen olacaksın.
Senin tabutun taşınacak omuzlarda,
Belkide ıssız ve karanlık bir yerde
Tek başına öleceksin.
Kıymetini bilmiyoruz yaşamın.

Hadi git şimdi,vakit kaybetme !
Söyle sevdiğine söyleyemediklerini,
Dostlarına,ailene onlara ne kadar değer verdiğini anlat.
Düşmanınla barış.

Unutma kimseye kalmaz bu dünya,
Neden güzel ve mutlu bir yaşam sürmektense,
Acılarla dolu bir yaşam seçesin?

Hadi git, git ve söyle !
Yalansız,dolansız,mutlu ve huzurlu bir yaşam sür.
Kıymet ver sevdiğine,dostuna,ailene.
Düşmanına bile kıymet ver hayatta.

Unutma kimseye kalmaz bu dünya,
Gün gelip tek başına kalmamak için hayatta,
Kıymetini bil yaşamın,
Kıymetini bil insanlığın...

İYİ GECELER

Artık vakit geldi.
Koy o yumuşacık yastığına kafanı,
Kapat gözlerini,
Yavaş yavaş hayaller kurmaya başla.

Belki gitmeyi çok isteyipte,
Gidemediğin yerdesindir.
Belki o çok sevdiğin kişiyle birlikte.
Belkide kendi kafanda kurduğun,
O muhteşem hayal dünyandasındır.
Belkide gelecekte olmak istediğin yerdesindir.

Ama dikkatli ol!
Fazla kaptırma kendini.
Çünkü birazdan,
Hayallerin son bulacak.
Hayat kovalamacası,kaldığı yerden devam edecek.
Belki bu yarışa en önden,
Belkide en geriden başlayacaksın.

Ama umudunu yitirme,
Birgün,
Birgün sende hayallerine kavuşacaksın.
İyi geceler...

BEN

Sabırsızlığım,
Sana duyduğum özlemimdendir.

Ağlamalarım,
Geceleri yalnız kalmamdandır.

Somurtmalarım,
Sensiz gülmeyi unutmamdandır.

Sevdam,
Bir tek beklenti içindeydi.

Ben,
Şu tabure üzerinde boynuma bağlı eski bir iple
Bekliyorum ayağımın altındakini çekmeni...

GİTME


Bak gidiyorsun artık
İstediğin oldu.
Artık yapayalnızım bu soğuk odada.
Gözüm yaşlı o muhteşem gidişini izliyorum.
Sen gidince bütün düzenim değişti.
Sağda solda çoraplarım,gömleklerim,kravatım duruyor.
Aradığım şeyi bulamıyorum.

Bak!
Bahçemizdeki güller solmaya başladı.
Artık sabahın en erken saatinde kalkıp sulamıyorsun onları.
Sen gidince o hiç sevmediğin sakalım uzadı.
Evimizdeki bütün aynaları kırdım.
Bakmak istemiyorum o çirkin ve yaşlı adama.
Hani o nefret ettiğim içkiye mahkumum artık.

Sen gidince tadı tuzu kalmadı buraların.
Bu sokağın,bu şehrin ve hatta bu yaşamın bile bir amacı kalmadı.
Çekip gitmek istiyorum buralardan.

Sen gidince,
Acıların en kötüsü çektim kalbimde.
İşkencelerin en ağarını gördüm.
Çekilmedik ne tırnak nede diş bıraktılar.
Kırılmadık kemik kalmadı vücudumda.

Yinede senin o muhteşem gidişinde bile söyleyemedim,
Seni seviyorum birtanem
Seni seviyorum prensesim
Seni seviyorum,
Seni seviyorum GİTME diye.
GİTME diye...

KARANLIK VE YALNIZLIK

Sabahları sevmez oldum artık
Hiç bir şeye inanmaz oldum artık
Aşk, sevgi , dostluk hepsi yalan artık...

Sen vardın benim için
Sende yoksun artık...

Geceler dert ortağım
Geceler göz yaşlarımı akıttığım
Karanlık ve yalnızlık
Çözemediğim iki belirsiz denklem oldu.

Aşk diyorduk eskiden aramızdakine
Aşk'tı benim için
Senin için ise gündelik bir olaydan farksız
Su içmek gibi , Uyumak gibi , Her sabah kalkıp üstünü giymek gibi
Evet aşk'tı benim için
Şimdi ise Karanlık ve Yalnızlık.

Unutur oldum mutluluğu
Unutur oldum gülmeyi
Unutur oldum huzuru, sevmeyi ve hatta sevilmeyi bile unutur oldum...

Ama unutmadım göz yaşlarımı dökmeyi
unutmadım Karanlıkları , acıları
Unutmadım yalnızlığımı
Ve unutmadım Seni
Bin kez , Milyonlarca kez Lanet Olsun Bana
Unutamadım seni...

Sen vardın benim için
Sende yoksun artık
Karanlık ve Yalnızlık
Tek tesellim oldu artık...